İlker Çağlayan; kariyerine reklam yazarı olarak başlamış ancak fitness’a duyguğu ilgiden dolayı ilk personal trainer sertifikasını 18 yıl önce ACE (American Council on Exercise)’dan almıştır. Reklam yazarlığı boyunca uzun yıllar ilaç firmaları ile çalışmış ve tıp dünyasında bilimsel literatürleri tarama alışkanlığı ve yeteneği kazanmıştır. Yıllar boyu altın standartlara sahip, çift kör, plasebo kontrollü, bağımsız bir kurum tarafından fonlandırılmış araştırmaları inceledim ve bunlardan çıkarımlarda bulunmuştur. Fitness dünyasında karşılaştığım her bilginin arkasında da bu tarz altın standartlara sahip bir araştırma aramıştır. Fitness konusunda bilgisi arttıkça beslenmenin bu konuda ne kadar önemli olduğunu kavramış ve araştırmalarım beslenme üzerine yoğunlaşmıştır.

ISSA (International sports science association) dan sporcu beslenmesi uzmanı sertfikasına sahiptir. Yıllar boyunca hemen hemen tüm diyet ve antrenman programlarını kendi üzerimde denemiş ve yağ kas oranı, kan değerleri, uygulanabilirlik ve ruhsal durum gibi sonuçları kayıt altına almıştır. ABD ve Kanada’dan aldığım eğitimler ona güç, rekabet, performans, yağ yakımı, kas kazanımı konularında çok değerli bilgiler vermiştir.

Ardından 1 sene Çin’e gitmiş ve Shanghai’da yaşamıştır. Kültürünü ve alışkanlıklarını çok merak ettiği bu ülkede 6 ay hızlandırılmış kursa giderek Çince öğrenmiştir. Burada zaten çok ilgi duyduğu yemek kurslarına, TCM (Geleneksel Çin Tıbbi), taoist beslenme, tai chi kurslarına gitmiştir. Özellikle Geleneksel Çin Tıbbının kendisini çok etklilemiştir. Geleneksel Çin Tıbbı’ndan doktorlar insanlar sağlıklıyken para alırlar, sağlıkları bozulduğunda para almayı keserlermiş. Bu önleyici tıp felsefesi, İler Çağlayan’a; beslenmenin bu yönüyle ilgilenmesini sağlamış ve kendini bu konuda geliştirmeye başlamıştır. Batı tarafında beslenmenin güç, rekabet, performans ve biraz da estetik tarafını öğrenmişken, doğuda hastalıksız yaşam, ilaçsız yaşam, anti-aging ve yin yang felsefesi ile dengeleri bulma konularını öğrenmiştir.

Ardından Türkiye’ye dönen İlker Çağlayan; batı ve doğunun kendince iyi olan yanlarını sentezleyip “habit” adındaki markamı kurmuştur.

İlker Çağlayan’a göre; bugün yaşadığımız birçok hastalık, özellikle; obezite, depresyon, halsizlik, uyku problemleri büyük oranda beslenme ve egzersiz alışkanlıklarımızdan kaynaklanmaktadır.

Bugün Habit ile glütensiz, şekersiz, kan şekerini yükselten karbonhidrat içermeyen, alkali ve tamamen doğal yemekler ve paketli ürünlerle insanların kötü beslenme alışkanlarını iyileriyle değiştirmeye çalışmaktadır. Amaç, herkesin aç kalmadan ömür boyu kolaylıkla uygulayabileceği sağlıklı bir yeme ve egzersiz alışkanlığı kazanması.