Yaşamımızı düşünelim. Hiç kimseyle bağlantı kurmadığımız, alışveriş yapmadığımız, iletişim kurmadığımız bir tam günümüz geçiyor mu? Uyanıyoruz ve bir anda – tıpkı Truman Show’da olduğu gibi- perde açılıyor. Birbiri ile bağlantılı o kadar çok başlık açılıyor ki gün içinde, Nepal’de bulunan telefon hatlarının birbirine karmaşık, düzensiz, yoğun şekilde bağlandığı gibi bağlanıyoruz birbirimize. Peter Senge ve arkadaşları bunu şöyle açıklıyorlar: “Sanayi Çağı dünya görüşü, dünyanın daha fazla insanını ve kaynağını kendine çekecek şekilde genişledikçe, daha önce hiç var olmamış bir karşılıklı bağımlılık düzeyi de yaratmıştır”. (https://thesystemsthinker.com/new-thinking-new-choices/)
İşte bu noktada Sistem Düşüncesi bir bütünün parçaları olabilme halimizi desteklemek ve karşılıklı bağımlılıklarımızı verimliliğe dönüştürebilmek için bize yardımcı oluyor.
Sistem düşüncesi genellikle olayları veya verileri gözlemlemekten, zamanla davranış kalıplarını tanımlamaya ve bu olayları ve kalıpları yönlendiren altta yatan yapıları ortaya çıkarmaya geçmeyi içerir. (https://thesystemsthinker.com/systems-thinking-what-why-when-where-and-how/ )
Sizce bir sistemi bir kalabalıktan, bir yığından, çoğunluktan ayıran şey nedir?
Bir kalabalığı sistem yapanlar: ilişki, etkileşim ve işlev olarak görülür. Bunlar olmadığında bir yığın, olduğunda bir sistemdir. İşte bu noktada sistem düşüncesi yığınlar arasında bir ilişki ağı, neden sonuç ilişkisi, akış haritası çıkarmamızı sağlar. Parçalar bütüne doğru evrilir bu yolculukta. Sistem düşüncesi “disiplini sadece bir araçlar ve yöntemler bütünü değil, aynı zamanda temelinde yatan bir felsefedir.” (https://thesystemsthinker.com/systems-thinking-what-why-when-where-and-how/ ) Dünya üzerindeki her bir parçanın birbiri ile etkileşim halinde olduğu bu düzen içerisinde ülkeler, şirketler, departmanlar karşılıklı bağımlılıklarını yaşatmaya devam ediyor. Tam da bu nedenle son yıllar global markalar sürdürülebilirliğe dair projelerini bir bir açıklıyorlar. En basit ve temel haliyle: kaynaklar tükenirse, üretim ortadan kalkar.
Sistem Düşüncesini biraz daha mikro alana taşımamız gerekirse çalışma hayatımızı ele alalım. Kendi çalışma alanımızın, departmanımızın ve yaptığımız işlerin olmazsa olmaz bağlantıları nelerdir?
Bu bağlantıları fark ettiğimizde ve onları sistem düşüncesi içinde formüle döktüğümüzde düşüncelerimiz genişlemeye başlar. Sorun olarak görülen durumların çözümleri için yeni başlıklar ve yeni alanlar belirlemeye başlarız. Çünkü her biri için bir bağlantı yakalama şansımız vardır artık. Kurumlarımızı yaşayan birer canlı olarak ele alırsak seçtiğimiz çözüm yollarının tek, net, değişmez sonuçları olmayacağını; her birinin sistemin farklı bir parçasını etkilediğini ve farklı sonuçlar ürettiğini keşfederiz. Böylece neden- sonuç ilişkisini baştan kurabileceğimiz bilinçli seçimler yapma motivasyonumuz artar.
Tabi bu basamakları adımlamak öyle yazdığımız kadar kolay olmayabilir. Özellikle bütün resmi görmek açıklık, şeffaflık ve merak gerektirir. Bunları ortaya koyduktan sonra ise durmadan geliştirilmesi desteklenmelidir. Zaman zaman çoğunluğun dile getirmeyeceği stratejik kararları almayı savunabilir. Stratejik seçimleri teşvik etmek için daha büyük sistemleri görmenin sihirli bir yanı yoktur; sihir, insanların bunu gerçekten yapmalarından ve bu süreçte birlikte düşünmeyi gerçekten öğrenmelerinden gelir. (https://thesystemsthinker.com/new-thinking-new-choices/) Tam da bu nedenle düşüncenin kurum içinde yaşatılan bir felsefe olarak benimsenmesi ve beslenmesi önemlidir.
Gelin bunca konuştuğumuz düşünceyi en kolay ve başlayabileceğimiz alanımızda test edelim. Bütünsel yaklaşımla sistem düşüncenizi zenginleştirmek için müdahalelerinizi etkili bir şekilde yapmak için hangi bilinçli seçimleriniz var? İlgili konuda sistem perspektifinizi genişletirken ne tür bir meraka ne kadar sahipsiniz? Olaylara, durumlara, farklı görüşlere karşı ne kadar açık ve şefkatlisiniz? Seçiminiz konusunda üsteleneceğiniz sorumlulukları ‘tam olarak’ yerine getirmek için süreç boyunca cesaretinizi nasıl koruyacaksınız?
Bu bilinçli seçimleri birbiri ile bağlantılı bir formül haline getirseniz, bütün resmin ne kadarına yaklaşabilirsiniz?
Bu soruların yanıtlarını verdiğinizde sistem düşüncesinin keşif dolu dünyasına birer adım atmış olacaksınız. O yolculukta derinleşmek istediniz alanlarda ise bir yol arkadaşına ihtiyaç duyarsanız bizler daima buradayız.
Bir Cevap bırakın