İŞ YERİNDE OYUNLAŞTIRMANIN GÜCÜ

İŞ YERİNDE OYUNLAŞTIRMANIN GÜCÜ

Yetişkinlerin iş yerindeki motivasyonu yönetim araştırmalarının ilgi duyulan alanlarından biridir. İçeriği gereği insan ile gerçekleştirilen çalışmaların çoğunda olduğu gibi görünenin ötesinde bir dünyayı keşfetmemize yardımcı olur.

Bu alanda yapılan onlarca çalışma yetişkinlerin performansları ve motivasyonları söz konusu olduğunda okun ucunu çalışma hayatının duyusal & duygusal başlıklarına çevirmiştir. Günümüzde gerçekleştirilen her çalışma bu konuda bize daha da ufuk açıcı bilgiler vermektedir.

Çalışanların Performansı ve Bağlılığı Eriyor Mu?

Evet. Bir süredir bu konuda gerçekleştirilen çalışma ve projeler gösteriyor ki 2023 yılına geldiğimizde küresel çapta hala dikkatimiz çalışanların performans ve bağlılığını koruyabilmek, mümkünse yükseltebilmekte. Konumuzun neden hala bu olduğunu düşünenlerimiz için Gallup’un gerçekleştirdiği çalışan bağlılığına dair çalışmalarda “dünya çapında çalışanların %87’sinin işine bağlı olmadığını” tespit etti. Makro ölçüde yeterince çarpıcı olan bu veriyi anlamlandırabilmemiz için kurumumuzun toplam nüfusunu düşünelim. Her bir departmanın nasıl çalıştığını, iş hızını ve akışını da bu resme ekleyelim.

Şimdi gözümüzde canlanan bu çalışma akışında nüfusun %87’sinin daha iyi bir fırsat, imkan, teklif bulduğu anda kurumdan ayrıldığını düşünelim. Az önce tıkır tıkır olmasa da gereğince işleyen sistem bu gerçekleştiğinde ne hale gelir? İşte iş dünyası böyle bir tablo ile karşı karşıya. 

Motivasyon Denkleminin Değişkenleri

Günümüzde liderlerin ve insan kaynakları profesyonellerinin çokça tartıştığı konulardan biri yukarıda bahsi geçen çalışanların motivasyon ve bağlılıklarının dış etkenlerle yükseltilip yükseltilemeyeceği. Bu konuda tartışmalar derin. Yetişkin bireylerin motivasyon sorumluluklarını almaları gerektiğini savunanlar olduğu kadar bu konuda kurumun rolünün de önemli olduğunu düşünenler var. İşte burada motivasyon denkleminin değişkenleri devreye giriyor ve kurumlar için meraklı bir arayış başlıyor: çalışanların motivasyonunu akabinde de bağlılık ve performanslarını nasıl arttırırız?

İş Yerinde Oyunlaştırmanın Gücünden Faydalanalım

Gelişim çalışmalarına bu çerçeveden baktığımızda günümüzde yetişkinlerin gelişimini oyunlaştırmaların güçlü dünyasından ayrı tutmak mümkün görünmüyor.

Gerçekleştirdiğimiz onlarca çalışmanın çıktısı olarak bu perspektif ile hazırlanan çalışmaların farklı jenerasyonlarda, departmanlarda, değerlerde yetişkinleri birleştirdiğini söyleyebiliriz. Peki ne oluyor da iş yerinde gerçekleştirilen gelişim çalışmanın ROI’si oyunlaştırma ile yükseliyor?

Aslında nedenleri birlikte bir kahve sohbeti eşliğinde tartışabilecek kadar gözlerimizin önünde, gelin birlikte bakalım:

İçten Bir Katılım

Yetişkinler yaşamlarının belirli dönemlerinde yaşadıkları nedeniyle rol ve sorumluluk almaktan dolaylı olarak da görevlere katılmaktan tedirginlik duyabilirler. Oysa oyunlaştırmanın desteklediği gelişim programlarına katılımda çok daha rahat ve istekli olduklarını gözlemliyoruz. İçimizdeki çocuğa seslenen aktivitelere dahil olurken hepimiz biraz daha rahat hissetmez miyiz zaten.

  • Kalıcı Öğrenme

Tam da yukarıdaki nedenlerden içten katılım gösterdiğimiz aktivitelerde öğrenme ve öğrendiklerimizi uygulama sorumluluğunu almamız kolaylaşır. Bir yetişkin için deneyimleyerek öğrenmek ve bu esnada bir çocuk neşesiyle katılım sağlayabilmek öğrenimi oldukça kalıcı kılmaktadır. Bu nedenledir ki bir gelişim programındaki ödülü kazanmak o günün tüm ters tepen işlerine bakış açımızı kolaylaştırır. Yine bu nedenledir ki gülümseyerek öğrendiğimiz her şey hayatımızda kendine ait bir yer edinmekte hiç de zorlanmaz.

  • Risk Perspektifini Dönüştürme

Oyun oynadığımız anları bir hayal edelim. Normalde oturmayacağımız bir yerde aman yakalanmayalım diye iki büklüm saklandığımız, parmak uçlarımızda arkadaşlarımızın arkasından geçip kocaman bağırdığımız zamanlar olmadı mı: “sobeee”! Büyüdükçe risk alma endeksimiz farklılaşır, sorumluluklarımız gereği daha az risk almamız öğütlenir. Oysa alınabilir bir risk, başarının önemli parçalarından biridir. Oyunlaştırma bu risk alabilme halini yeniden hatırlamamıza yardımcı olur.

  • Anlamlı Geribildirimlere Kucak Açma

Her oyun arkadaşı diğerine bazı yorumlarda bulunur. Adrenalin yükselir alçalır ama su mutlaka yolunu bulur. Bizler de bu arada geribildirim almanın hele ki önemli bir sonuca giderken, önemli bir süreç inşa ederken geribildirim alabiliyor olmanın ne denli kıymetli olduğunu hatırlarız. Artık onlara kulak vermek hepimiz için daha kolaydır. Çünkü neticede derinde bir yerde onlar bizim oyun arkadaşımızdır.

  • Güçlü Bağlar İnşa Etme

Yukarıda bahsettiğimiz gibi bağlanmanın iş dünyası için önemli bir sorun olduğu zamanlardayız. Geçtiğimiz günlerde Aposto’da geçen bir yorumda teknoloji bu kadar ilerlemişken bu kadar yalnızlaşmaktan dem vurulmuştu. Tam da öyle. İşlerimiz yoğun, günlerimiz hızlı ve bağlarımız çok kısa.

Oysa sizce de biraz daha güçlü bağlar hepimize iyi gelmez mi?

Dünya’nın önde gelen teknoloji kuruluşlarında fark edilen bu ihtiyaç Google gibi kurumlarda hızla yeni çalışma alanları inşa edilmesini sağladı. Globalde gerçekleşen bu değişim bizlere ofislere birkaç oyun masası koymak olarak yansısa da gerçek farklı her geçen gün kendini çok daha fazla hissettiriyor. Bu gerçeğe keyifle uyumlanabilmemiz için sizce de biraz oyun oynamamızın vakti gelmedi mi?

Faydalanılan Kaynak:

https://www.forbes.com/sites/forbesdallascouncil/2018/09/26/how-leaders-can-utilize-gamification-to-level-up-engagement/?sh=2bb77a525a87

Bir Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.